Amerika’nın Sesi gazetesinden Soner Kızılkaya’nın haberini okurlarımızla paylaşıyoruz:
yatrocu direnmeye alışıktır. Bizim işimiz zaten hayata direnmek, direnenlerin sesi olmak. Tiyatro da yaşamın ta kendisiyse biz öyle kolay kolay pes edecek bir meslek alanı değiliz. Biz nezaketimizle, sanatımızla, güzel dilimizle direnmeye, özlük haklarımızı talep etmeye devam edeceğiz. Elbette ki elbette ki haklarımızı almak için mücadeleyi asla bırakmayacağız.”
İzmir Bağımsız Tiyatrolar İnisiyatifi Dönem Sözcüsü Yasemin Şimşek Tüzün, VOA Türkçe’nin “Talepleriniz kabul edilmezse ne olacak?” sorusuna bu yanıtı verdi. Söz konusu talepleri, Türkiye’nin dört bir yanından 427 tiyatronun bir araya gelerek oluşturduğu Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi, Mayıs ayı başında açıkladı.
Tüzün, tiyatrocuların böylesine geniş katılımlı ortak bir kampanya başlatmasını ““Pandemi sürecinin getirmiş olduğu sıkışmışlık ister istemez bir dayanışma ruhu oluşturdu. Bazı olumsuzluklar aslında yıllardır hak ettiğimize inandığımız birtakım haklarımızın özlük haklarımızın talep edilmesi için de bize bir fırsat doğurmuş oldu” sözleriyle değerlendirdi.
“Kaynaklar paylaşılmalıdır”
“Tiyatrolar kamuya aittir, kamusaldır. Kamusal tiyatroya ayrılması gereken devlet ödenekleri vardır, bu ödenekler haktır. Böyle bir felaket sürecinde ‘devlet ve yerel yönetim ödenekli tiyatrolar’ ve ‘kamusal tiyatrolar’ arasında ayrım yapılamaz. Kaynaklar paylaşılmalıdır” diyerek yola çıkan İnisiyatif, taleplerini yedi maddede sıralamıştı:
“Vergi indirimleri kalıcı olmalı”
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 30 Temmuz’da bazı mal ve hizmetlerde vergi indirimlerine gidildiğini açıkladı. Bunlar arasında tiyatro faaliyetlerinde KDV oranlarının faturada yüzde 18’den yüzde 8’e, biletlerde yüzde 8’den yüzde 1’e, kira stopajlarının da yüzde 20’den yüzde 10’a indirilmesi yer alıyordu. Bu vergi indirimleri 2020 yılı sonuna kadar geçerli olacak.
Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı açıklamada vergi indirimlerinin kalıcı olması çağrısında bulundu. Tüzün de yılbaşına kadar sürecek bu vergi indirimlerinin zaten perde açma şansı olmayan tiyatrolar açısından fazla anlamlı olmadığını belirterek vergi indirimlerinin kalıcı olması gerektiğini vurguladı.
Kamusal hizmet üreten sanat kurumu statüsü talebi
Tüzün öncelikli taleplerinden birisinin de bir tiyatro yasası olduğunu hatırlatarak, “Bizlerin ticarethane statüsünden çıkıp kamusal hizmet üreten sanat kurumu olarak kabul edilmemiz gerekiyor” dedi.
Tüzün, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın özel tiyatrolara verdiği desteğin koşullarının da değişmesi gerektiğini vurguladı; “Bugüne kadarki destekler zaten yeterli değildi. Çünkü, çok az oranda bir tiyatro destek alabiliyordu. Ama yeni düzenlemeyle daha da kötü oldu. Dünyada çok önemli olan amatör tiyatrolara, bizi biz yapan geleneksel tiyatrolara verilen destekler kapatıldı. Sadece profesyonel tiyatrolara destek devam ediyor ve herkesin ticari sicil kaydı olması zorunluluğu getiriliyor. Ticari kayda geçenler de yüzde 38’lik vergi dilimine giriyor. Üstelik Bakanlık desteğinin çıkma garantisi de yok. Böyle yaman bir çelişki. İyi bir şey yapılıyormuş gibi görünürken aslında çok yetersiz ve bazı hakların da alındığı bir yöntem oldu bu” diye konuştu.
Ancak Tüzün her şeye rağmen taleplerinin kabul göreceği konusunda umutlu. “Geçici Yürütme Kurulumuz 27 Temmuz’da Ankara’da TBMM, Kültür Bakanlığı, Telif Hakları Genel Müdürlüğü, Güzel Sanatla Genel Müdürlüğü nezdinde temaslarda bulundu. Bakalım, bunlardan da umutluyuz. Yüz yüze görüşmeler mutlaka karşılık bulacaktır, değer görecektir. Çünkü sanat bir ülkeyi başkalaştırır, değiştirir, insanını iyileştirir, güzelleştirir’’ diyen Tüzün, hükümetin bunu göreceği inancını ve haklarını vereceği iyi niyetini asla kaybetmek istemediğini söyledi.
Kaynak:https://www.amerikaninsesi.com/a/turkiye-de-tiyatrolar-ayakta-kalmaya-calisiyor/5532034.html